Jeolojik bir kavram ve doğal bir olay olan deprem, insanın belleğinde bunların ötesinde çok daha farklı kavramları ve durumları çağrıştırmaktadır. Bu çağrışımların odağında, yer kabuğunun hareketlenmesiyle değişen insan ve insan hayatı durmaktadır. Coğrafyasının tamamına yakını deprem kuşağında bulunan Türkiye’de ise deprem denildiğinde akla yıkım gelmektedir. Bugüne değin Türkiye’de yaşanan orta şiddetin üstündeki bütün depremler insanın hayatını tehdit etme noktasında gerçekleşmiş ve büyük yıkımlara neden olmuştur.
Bu yıkımlar neticesinde, temelde birbirinden farklı olan deprem ve afet terimleri aynı anlamda kullanılır olmuştur. Depremin kısa sürede afete dönüşmesinin son çarpıcı örneği, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara Depremi’dir. Bu depremi de 12 Kasım Bolu-Düzce Depremi takip etmiştir. Yüzyılın en büyük deprem afeti olarak adlandırılan bu doğal olaylar sonucunda yirmi beş bini aşkın insan hayatını yitirmiş, çok daha fazlası yaralanmış ve on binlerce yapı büyük hasar görmüştür. Marmara Depremi’nin hemen ardından, diğer sosyal meslekler gibi, odağı insan olan sosyal hizmet mesleğine de, yıkılan, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan insan hayatlarının acılarının hafifletilmesi ve yaralarının iyileştirilmesi için önemli görevler düşmüştür.
Bu yıkımlar neticesinde, temelde birbirinden farklı olan deprem ve afet terimleri aynı anlamda kullanılır olmuştur. Depremin kısa sürede afete dönüşmesinin son çarpıcı örneği, 17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan Marmara Depremi’dir. Bu depremi de 12 Kasım Bolu-Düzce Depremi takip etmiştir. Yüzyılın en büyük deprem afeti olarak adlandırılan bu doğal olaylar sonucunda yirmi beş bini aşkın insan hayatını yitirmiş, çok daha fazlası yaralanmış ve on binlerce yapı büyük hasar görmüştür. Marmara Depremi’nin hemen ardından, diğer sosyal meslekler gibi, odağı insan olan sosyal hizmet mesleğine de, yıkılan, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan insan hayatlarının acılarının hafifletilmesi ve yaralarının iyileştirilmesi için önemli görevler düşmüştür.
Afetlerde Sosyal Hizmet başlığını taşıyan bu çalışma, sosyal hizmet uzmanlarının 17 Ağustos 1999 Marmara ve 12 Kasım 1999 Bolu-Düzce Depremleri sonrasında yürüttükleri sosyal hizmet uygulamalarının, karşılaştıkları duygusal güçlüklerle birlikte incelemekte; özelde deprem ve genelde afetlerde bir disiplin ve meslek olan sosyal hizmete düşen görevleri ortaya koymaktadır. Atıf İçin (APA 5): Tuncay, T. (2004) Afetlerde Sosyal Hizmet, Ankara, Nisan, Özbay Yay.
Yayını okumak isterseniz lütfen ttuncay@hacettepe.edu.tr adresinden isteyiniz.
Yayını okumak isterseniz lütfen ttuncay@hacettepe.edu.tr adresinden isteyiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder